DİJİTAL YERLİLER (Z KUŞAĞI)
A)DİJİTAL
YERLİLER NEDİR?
1-Dijital yerliler
kimdir?
fg
dijital yerliler hakkında video izlemek için başlat butonuna tıklayınız...
Teknolojinin
gelişimi insan yaşamında birçok değişim ve dönüşümü beraberinde getirmektedir. Bu değişim ve dönüşüm sürecinin başından
itibaren içinde yer alan ve teknoloji kültürü ile yetişen bireyler dijital
yerliler yada z kuşağı olarak ifade edilmektedir. Z kuşağı 2003 yılı ve sonrasında doğanlara
deniyor. Onları Jetgiller ve Geleceğe Dönüş filmlerine benzer bir yaşam
bekliyor. Dijital yerliler kolayca yeni teknolojilere
uyum sağlayan, onu kullanırken bozmaktan ya da yanlış yapmaktan korkmayan ve
teknoloji aracının yeniden başlatılması ile her şeyin önceki haline
dönebileceğini bilerek teknolojiyi daha rahat bir şekilde kullanan bireylerdir.
Dijital yerliler, teknoloji ile doğar doğmaz
tanışan, teknoloji ile büyüyen, dijital dili ana dil olarak kullanan, günlük
hayatlarındaki işlerinin tamamına yakınını teknoloji ile halleden bir kuşaktan
oluşmaktadır. Dijital
yerliler günümüz teknolojileri ile hayata başlamış, hayatının merkezinde
çevrim-içi ortamların ve yeni teknolojilerin yer aldığı, tüm günlük işlerini
teknoloji ile yürüten 21. yy çocuklarından ve gençlerinden oluşuyor..
Dijital göçmenlerden ise teknoloji ile tanışması daha geç
olan ve kendilerini gelişen yeni teknolojik dünyaya uyarlamaya çalışan bir kuşak kastedilmektedir.
Dijital yerliler:
-Telefonsuz, çok kanal renkli televizyonsuz, bilgisayarsız
hayat nedir görmediler.
-Mobil iletişim devriminin içine düştüler.
-Çekirdek aile ortamında yetiştiler.
Dijital yerlilerin ortak özellikleri:
-Konuşmaktan çok mesajlaşmayı tercih ediyorlar.
-Çok hızlı adapte oluyorlar. Hiperaktiflerdir.
-Multitasking çalışıyorlar.
-Dikkatlerini toplamada zorluk yaşıyorlar, sabırsızlar.
-Sosyal ağlarda arkadaş çevreleri oldukça geniştir.
İlişkilerinde dijitaldirler.
-Kullanma kılavuzu olmadan yeni teknolojiyi çözebiliyorlar.
- Hayatlarına teknolojiyi çok daha hızlı adapte edebiliyorlar.
- Arkadaş çevrelerinde bilgi çok hızlı yayılıyor.
-(internet) Öteki nesiller ile iletişim problemliler.
-Sanal dünyayı gerçek olana tercih ediyorlar.
-Çabuk tüketirler.
-Mimik değil ekran okumayı istiyorlar.
-Bireyseldirler.
-Teknolojiktirler.
-Sosyalleşmekte sıkıntı çekerler.
-Anlamaktan ziyade anlatmayı seçerler.
2-Eski
kuşaklarla aralarındaki farklar nelerdir?
5 kuşak vardır.
Bunlar:; Boomers kuşağı, x kuşağı, milenyum kuşağı, y kuşağı ve z kuşağıdır.
Boomers (1945 - 1964): İşkolik, çalışmak için yaşamını adayan bir kuşaktır. Hayatındaki en önemli şey bir şeyler katmak ve yeni nesillere bırakmaktır.
X Kuşağı (1965 - 1976): Daha kanaatkar, marka sadakati yüksek, görece daha çabuk tatmin olan ve teknoloji ile ileri yaşlarda tanışmış olan X kuşağı önemli bir ara kuşaktır. Radikal değerlerin savunucusu bir kuşak aynı zamanda. İş yaşamı ile sosyal hayatlarını dengelemeyi tercih ediyorlar.
Y Kuşağı (1977 - 1994): Y kuşağı Z'lerin anne ve babaları olacaklar. Teknoloji ile dost bir kuşaktır. X'lere göre Y'ler, daha bireysel ve sonuç odaklıdırlar.
Milenyum Kuşağı (1995 - 2003): Çok küçük birara kuşaktır. 1990'ların ortalarında ortaya çıkan İnternet, onlar için bir kilometre taşıdır. Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu, hız seven, esnek bir çalışma ortamı arayan kendilerine güvenen bir kuşak. Z'lere çok yakın özellikler taşırlar.
Boomers (1945 - 1964): İşkolik, çalışmak için yaşamını adayan bir kuşaktır. Hayatındaki en önemli şey bir şeyler katmak ve yeni nesillere bırakmaktır.
X Kuşağı (1965 - 1976): Daha kanaatkar, marka sadakati yüksek, görece daha çabuk tatmin olan ve teknoloji ile ileri yaşlarda tanışmış olan X kuşağı önemli bir ara kuşaktır. Radikal değerlerin savunucusu bir kuşak aynı zamanda. İş yaşamı ile sosyal hayatlarını dengelemeyi tercih ediyorlar.
Y Kuşağı (1977 - 1994): Y kuşağı Z'lerin anne ve babaları olacaklar. Teknoloji ile dost bir kuşaktır. X'lere göre Y'ler, daha bireysel ve sonuç odaklıdırlar.
Milenyum Kuşağı (1995 - 2003): Çok küçük birara kuşaktır. 1990'ların ortalarında ortaya çıkan İnternet, onlar için bir kilometre taşıdır. Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu, hız seven, esnek bir çalışma ortamı arayan kendilerine güvenen bir kuşak. Z'lere çok yakın özellikler taşırlar.
Z Kuşağı (2000-2021):
Bunlar tam teknoloji çağı çocuklarıdırlar. Taşınabilen, hep yanlarında olan
küçük aygıtları, bilgisayar, MP3 çalar, i-Pod'ları, cep telefonları, DVD
oynatıcıları ayrılmaz parçalarıdır.
Z kuşağının diğer nesillere göre farkları:
-Onlar, önceki kuşaklardan farklı olarak 'network' gençleri; çeşitli ağların üyeleri
oluyorlar.
- Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebilme becerilerine
sahiplerdir.
-İnsanlık tarihinin, el, göz, kulak vb gibi motor beceri
senkronizasyonu en yüksek olan neslidir.
-Bilgisayarları teknoloji olarak
görmezler bile.
- İnterneti televizyona tercih ederler.
-Sanallığı gerçek olarak kabul ederler.
-Anında mesajlaşmayı (chat)
kullanırlar.
-Deneme yanılma yoluyla öğrenirler.
-Bilmek
yerine uygulamayı tercih ederler.
-Aynı
anda birden fazla işi yapabilirler.
-Yazılı
metinler yerine video,resim ve seli meteryalleri tercih ederler.
-Çoklu
görev için çalışan bellekleri daha geniş bir kapasiteye sahiptirler.
-Dijital
göçmenlerden farklı olarak fiziksel kütüphaneleri değil ağ üzerindeki kütüphaneleri
kullanırlar.
-Önceki
kuşaklardan daha hızlı büyüyorlar ve anlayış seviyeleri daha yüksek.
B)DİJİTAL YERLİLERİN DAVRANIŞLARI NASILDIR?
- Çok fazla
bireysel ve bağımsız olacakları için yalnız yaşam artacak.
-Pek çok işi bir arada yapan bir kuşaktır. Yani
kahvaltıda walkmenle müzik dinleyip, hem gıda, hem eğlence tüketecekler.
-Yaratıcılık ve yenilikten zevk alan ve aynı zamanda
güven arayan bir kuşaktırlar.
- Mobil ya da yüzyüze
görüşme haricinde sanal görüşmeyi de tercih edebiliyorlar.
- Yokluk bilgileri yok,
sabırsızlar.
- Teknoloji dostu
olmalarının ötesinde bireysel, zor beğenen küresel dünya vatandaşlarıdır.
-Özgürlüğüne düşkün, sadakatsiz ve
tatminsizdirler.
- Kendilerini iyi ifade
eder ve tercihlerini açıkça ortaya koyarlar.
- Sosyalliği ve çalışmayı
çok sevmezler.
Multitasking (çoklu görev) Özelliği
Dijital
yerlilerin bir yandan internette gezinirken bir yandan cep telefonu ile mesaj
yazması ve müzik dinlemesi gibi birkaç işi aynı anda yapabilmesi özelliğini
ifade eden çoklu görev (multitasking) dijital yerlilerin önceki nesle göre en
belirgin farklılıklarından olarak ifade edilmektedir.
Pospisil ve McMahon 2005 yılında
yaptıkları çalışmalarında öğrencilerin birçoğunun aynı anda birden fazla
işle (çoklu görev) meşgul olduklarını belirtmiştir.
Çoklu
görevlerin bireyler açısından olumlu ve olumsuz etkilerinin bulunmasına rağmen
olumsuz etkilerinin daha çok olduğu düşünülmektedir. Olumlu etkilerinden biri
olan birçok görev açısından zaman paylaşımına olanak sağlamasına karşın,
bilginin hafızada kodlanması, bireyde üretkenliği ve performansı düşürmesi gibi
olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Dijital
yerlilerde daha fazla sayıda çoklu görev gerçekleşmesi; önceki neslin
bireylerinde yazılı metinlerin tercih edilmesi ve yazılı metinlerin de görsel
enformasyonlara oranla daha çok çalışan belleğe ihtiyaç duymasıyla
açıklanabilir.
C)DİJİTAL
YERLİLERİN OLUMLU OLUMSUZ YÖNLERİ NELERDİR?
Z kuşağının olumlu yönleri:
- Daha iyi eğitimli olacaklar.
- Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak.
- Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam oluşturacak.
- Nesiller arası farklar azalacak.
- Sosyal ve iletişime açık olmaları müşterileri ve birbirlerini kolay anlamalarını sağlayacak.
- İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak.
- Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler.
Z kuşağının olumsuz yönleri:
- Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak.
- Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek.
- Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ''yıldız savaşları'' yaşanabilir.
- Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak.
- Standart işleri yaptırmak zorlaşacak.
- Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.
- Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri, zengin - fakir uçurumu yaratacak.
- Daha iyi eğitimli olacaklar.
- Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak.
- Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam oluşturacak.
- Nesiller arası farklar azalacak.
- Sosyal ve iletişime açık olmaları müşterileri ve birbirlerini kolay anlamalarını sağlayacak.
- İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak.
- Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler.
Z kuşağının olumsuz yönleri:
- Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak.
- Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek.
- Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ''yıldız savaşları'' yaşanabilir.
- Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak.
- Standart işleri yaptırmak zorlaşacak.
- Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.
- Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri, zengin - fakir uçurumu yaratacak.
D)DİJİTAL
YERLİLER NASIL ÖĞRENİRLER?
1-Öğrenme metotları
Bilgisayar, internet, cep telefonu gibi teknolojilerin gelişmesi
ile birlikte eğitim ortamlarında metnin yanında resim, animasyon, ses gibi
farklı enformasyon türleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Beynin çevresel
faktörlere göre değişebilmesi varsayımı beraberinde günümüz dijital yerli
öğrencilerinin öğrenme ve zihinsel süreçlerindeki farklılıkların belirlenmesini
zorunlu hale getirmiştir. Dijital yerliler
teknolojiyi öğrenme etkinlikleri ve özellikle sosyal ve iletişim amaçlı
kullanmaktadırlar . Öyle ki içinde bulunduğumuz dijital çağın bireylerinin
birçok şeyi bilgisayar oyunlarından öğrendikleri ve pek çok işlerinde teknolojiyi kullandıkları
gözlenmektedir. Katırcı 2010 da yaptığı çalışmasında, ağırlıklı animasyon ve
simülasyon kullanılan enformasyonların ağırlıklı metin kullanılan enformasyonlara
göre daha az bilişsel yüke neden olduğu yani daha az çalışan belleğe ihtiyaç
duyduğunu göstermiştir. Aynı paralellikte, Bourdin ve Fayol 2000’de görsel enformasyonun sözel enformasyona göre
çalışan bellekte daha az kapasiteye ihtiyaç duyduğunu ve yazılı metnin çalışan
bellekte aşırı yüklenmeyi artıracağını göstermişlerdir. Bu bulgular
doğrultusunda; dijital yerlilerin öğrenme, eğlenme gibi birçok durumda çoklu
ortamları (resim, video, ses vb.) kullandıklarını ve bunları yazılı metinlere
tercih ettiklerini göstermektedir.
Dijital
yerli öğrencilerin neredeyse tamamı eğitim ortamlarında yeni teknolojilerin
kullanılmasını beklemektedirler. Çoklu ortam teknolojilerini kullanan dijital
yerlilerin zihinlerinde daha fazla kapasite açığa çıkmakta ve bu durum
bireylerin farklı işlerle de meşgul olmalarıyla sonuçlanmaktadır. Dijital
yerlilerin gelişen yeni teknoloji ortamlarındaki zihinsel süreçleri iyi tanımlanmalı ve gerek sosyal yaşamları gerekse eğitim
ortamları buna göre düzenlenmelidir. Yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin yazılı metni
sıkıcı bulmaları, özellikle resim, ses, animasyon, video gibi çoklu ortam materyallerini
tercih etmeleri ve öğretim ortamlarında bilgisayar, cep telefonu ve internet
gibi teknolojilerle öğrenme tercihlerinin olduğu göz
önünde bulundurulmalıdır.
Prensky
dijital yerli olarak adlandırılan kuşağın yani 21. yy öğrencilerinin
bilgisayarların, Internet’in ve video oyunlarının dijital dilini ana dil olarak
konuştuklarını ifade etmektedir. Prensky
günümüz öğrencilerinin artık eski kuşak
öğretmenlerin küçük sürümleri olmaktan çıktığını ve bu öğretmenlerden çok
farklı olduklarını vurgulamaktadır. Bu yüzden de Prensky öğretmenlerin artık
20.yy bilgi ve eğitimlerini vermeye çalıştıkları dijital yerlilerden oluşan 21.
yy. öğrencilerine yeterli rehberliği yapamayacaklarını belirtmektedir. Çünkü
gelişen dünyamızda yalnızca öğrenciler değişmekle kalmamıştır, araçlar, gerekli
yaşamsal beceriler ve bilginin kendisi de değişmiş durumdadır. Örneğin, dijital
yerlilerin nasıl öğrendiklerinin ele alındığı bir çalışmada verilen bir örnekte
öğrencilerin; “Okul bana okumayı öğretmedi, ben okumayı oyunlarımdan öğrendim.”
şeklinde bir ifade kullandıkları
belirtilmektedir. Bu örnek, dijital yerli olan öğrencilerin ellerindeki
kaynakların bilgiye ulaşmada nasıl etkili birer araç haline dönüşebildiğine
açık bir örnektir. Öte yandan dijital göçmenler bir aracı ilk kez kullanmaya
çalışırken kullanma kılavuzuna başvurmaktadırlar. Oysa dijital yerliler aracın
kendilerine öğretilmesini beklemek yerine keşfetme yöntemi ile aracı kendi
kendilerine öğrenirler yani aracın kılavuzsuz kendi kendini öğretmesini tercih
ederler.
Dijital yerliler ihtiyaç duydukları tüm bilgileri
internetten, arama motorlarından veya sosyal ağlar üzerinden edinmeyi tercih
ederler.
Bu
örneklerden de anlaşılacağı üzere iki kuşak arasında tercihler ve beklentiler
açısından da farklılıklar bulunmaktadır. Dijital
yerlilerin teknoloji kullnımları incelendiğinde, bu grubun teknolojiyi beş
farklı bağlamda kullandıkları anlaşılmaktadır. Bu bağlamlar aşağıdaki şekilde
listelenebilir:
- Kişisel ilgi veya
eğlence,
-Sosyal iletişim,
-Günlük kullanım (Bilgi depolama veya bilgiye erişim,
tren biletlerine bakma gibi…),
-Profesyonel çalışma,
- Üniversite/ders çalışması
Yeni
kuşak öğrenciler için bir topluluk olmak fiziksel yakınlığa dayalı
düşünülmemektedir. Bu kuşak, daha önce hiç tanışmadıkları ama ortak bir ilgi
alanları olan insanlarla çevrimiçi ortamlarda bir araya gelmeyi doğal bir olay
olarak görüyorlar. Bununla ilişki olarak da dijital yerlilerden oluşan yeni
kuşak öğrencilerin çevrim-içi ortamlarda öğrenmeye daha yatkın oldukları ileri
sürülebilir. Dijital yerli olarak adlandırılan bu kuşak çevrim-içi ortamlarda
bilgiyi kendi kendilerine araştırıp bulmaya, hiç tanımadıkları insanlarla bu
bilgiyi paylaşmaya, eski kuşaklarla kıyaslanmayacak kadar yatkın olan özellik
ve yeterliklere sahiptirler. Dijital yerli öğrenenlerin temel özellikleri
aşağıdaki şekilde listelenebilir.
Dijital yerliler:
- bilgiye hızla erişmek
isterler,
- metin yerine grafiği
tercih ederler,
- bir makaleyi baştan sona
doğrusal bir biçimde okumak yerine kapsül halinde rastgele okumayı tercih
ederler,
- ciddi çalışmalar yerine
oyunları tercih ederler,
- bilişsel yapıları sıralı
değil paraleldir,
- aynı anda birçok işi
yapmak isterler,
- keşfederek öğrenmek isterler.
Walker
ve Fraser’e göre, zaman ve mekândan bağımsız öğrenme ortamlarından olan
çevrim-içi öğrenme ortamları, yüz yüze ve uzaktan öğrenmenin bir araya
getirildiği karma öğrenme ile tamamen çevrim-içi ortamda gerçekleştirilen
öğrenme etkinliklerini kapsayan internet-tabanlı uzaktan eğitim ve öğrenme
ortamları araştırmalarının birleşimidir. Çevrim-içi öğrenme ortamları;
internet/intranet (yerel ağ) ya da bir bilgisayar ağı üzerinden, bireyin kendi
kendine öğrenmesi ile gerçekleşen, bilgiye ulaşmada zaman-mekân sınırı
tanımayan, eş-zamanlı ya da eş-zamansız olarak diğer öğrenenler ve öğretenler
ile iletişim kurulan öğrenme ortamlarıdır. Çevrim-içi öğrenme ortamları ayrıca;
bilgisayar teknolojisinin sağladığı görsel ve işitsel tepkiler ile etkileşim kurulabilen,
sosyo-ekonomik statü engellerini ortadan kaldıran ve bireylere yaşam boyu
eğitimin üstünlüğünden yararlanma olanağı sağlayan öğrenme ortamlarıdır.
Öğrenenin
öğrenme düzeyini yükseltmek için düzenlenmiş her zaman her yerde esnek öğrenme
ortamı, uzmandan uzakta olan öğrenenin materyallere erişim için teknolojiyi
kullanması, bu teknoloji yardımıyla da diğer öğrenenler ve öğretenle etkileşime
girebilmesi özellikleriyle uzaktan eğitimin bir parçası niteliğini taşımaktadır.
Çevrim-içi
ortamları etkili ve başarılı bir şekilde kullanan öğrencilerin özelliklerine
bakıldığında çok sayıda farklı becerilerin varlığı gözlenebilir.
Bu
bireyler;
- Çevrim-içi öğrenme
teknolojilerini düzgün bir şekilde kullanabilen,
- Öğrenmeye ihtiyaç duyan,
- Etkileşim ve işbirlikli
öğrenmeyi anlayan ve değerini bilen,
- Sosyal etkileşime yatkın
olan,
- İçsel kontrole sahip
olan,
- Güçlü bir akademik
öz-benlik kavramına sahip olan
– kendini
bilen, tanıyan,
-Kendi öğrenme sürecini
bağımsız idare edebilme deneyimine ya da bunun için gerekli becerilere sahip
olan,
- Sosyal öğrenme ile
birbirlerini gözlemleyerek öğrenebilen ve sözel yeteneğe sahip olan,
- Bireysel değerlendirme ve
grup değerlendirmesi yapabilme yeteneğine sahip olan,
- Yazarak iletişim
kurabilen,
- Eleştirel düşünebilen ve
karar verebilen bireylerdir.
Çevrim
içi öğrenme ortamları dijital yerliler için; esnek, farklı öğrenme stillerini
destekleyen, işbirliği, iletişim ve sosyal etkileşim sağlayarak etkileşim
düzeyi yüksek olan, bilgiyi doğrudan sunmak yerine araştırarak bulmaya
yönlendiren, dijital medya araçlarını öğrenme sürecine entegre edebilen,
düşünme, değerlendirme ve özyönlendirmeli öğrenme gerektiren, sosyal öğrenme
ortamları oluşturan ortamlar şeklinde tasarlanmalıdır. Tasarımlarda dijital
yerlilerin sahip oldukları becerileri destekleme ve geliştirmeye
odaklanılmalıdır.
2-Öğrenme sürecindeki dikkatleri
Dikkat ve konsantrasyon zorlukları
yaşıyorlar. Bu onlar için dezavantaja dönüşebiliyor. Olanak fazlalığı,
eğlenceyi erteleme güçlüğü, yaşamalarına engel oluyor.
Öğretmenler, dijital yerlilerin, öğrenme
sürecinde dikkat sürelerinden yakınmaktadırlar. Bir profesör onların eski
öğrenme yollarının kullanıldığı öğrenme ortamında dikkat sürelerinin kısa
olduğunu söylemektedir. Günümüzün öğrencileri, etkileşimli, anında cevap
alabilecekleri öğrenme ortamı istemektedirler. Geleneksel öğrenme ortamında
böyle bir ortam olmadığından öğrenciler dikkatlerini uzun süre derse
verememektedirler.
Yapılan bir araştırma, Susam sokağını
çocukların devamlı izlemediğini gösterdi. Fakat çocukların programın özünü
anlamada sıkıntı çekmediği görüldü. Bir grup çocuğun yarısı oyuncaklarla dolu
odada, diğer yarısı ise oyuncakların olmadığı ortama konularak, program
izletildi. Programın izleme oranlarına bakıldığında oyuncaklarla dolu odada
izlenme oranı % 47 iken, karşılaştırma grubunda % 87 olduğu görülmüştür. Ancak
iki grupta teste tabi tutulduğunda, hatırlama ve anlama puanları aynı
çıkmıştır. Bu da çocukların oyuncaklarla oynarken televizyon programına dikkat
ettiğini göstermektedir. Bu şekilde bilgilendirici programlarla, etkili
stratejiler uygulanırsa, çocukların dikkat süreleri artırılabilir.
Öğrenciler
eğlenceli, grafiklerin kullanıldığı,
hızlı sonuç alabilecekleri oyunların, internetin dersle iç içe olduğu bir ortam
istemektedir. Tüm bunlar “dijital oyun tabanlı öğrenmenin” başlangıç noktasını
oluşturmaktadır. Oyunlar çocukların dikkatlerini toplama da önemli bir araçtır.
Bunun için “Oyun Tabanlı Eğitim” çocukları eğlendirirken öğreten, dikkat
çekici, kalıcı bir öğrenme sağlayan bir sistemdir.
E)DİJİTAL YERLİLER HANGİ MESLEKLERİ
TERCİH EDECEKLER?
Meşakkatli, zaman ve emek gerektiren meslek
dallarının değer kaybetme tehlikesi var. Çünkü z kuşağı sabırsız bir kuşaktır
bu yüzden az zamanla kolay para kazanmayı isteyeceklerdir. Erkeklerden daha fazla kazanacak kadınlar ve harçlıkları
yüksek çocukları olacak.
F)DİJİTAL
YERLİLER GELECEĞİ NASIL ETKİLEYECEKLER?
-Ebeveyn tutumlarında
şaşırtıcı bir değişimle ilerleyen ergen güzellik ürünleri pazarı büyütecek.
-Ergenler arasında
bireyselliklerini benimseme konusunda gittikçe artan bir kabullenme olacak.
-Z
Jenerasyonu ergenleri teknolojinin olmadığı bir dünyayı tanımadı. Reşit yaşa
internette, alenen giriyor, aynı anda birden fazla işle ilgileniyorlar ve kendi
içeriklerini yaratma konusunda hiçbir kural tanımayacaklar.
-Yeni ergen
yıldızlar, sadece nasıl göründükleriyle değil, aynı zamanda güçlü girişimci
ruhlarıyla da Z Jenerasyonu’nu etkileyecekler.
-Ergenler, ergenliğe
daha erken giriyor ve kendilerinden önceki kuşaklardan daha sofistike, eğitimli
ve şehir yaşamına alışıyorlar
-Z Jenerasyonu
ergenleri önceki kuşakların hepsinden daha fazla tüketici odaklı olsa da,
ebeveynler asıl satın alan kitle olmaya devam ediyor.
-Teknoloji ile iç içe büyüdükleri için coğrafi sınırlamaları
olmayacak.
- Batılı akranlarıyla kolay uyum sağlayacak, sabırsız ve
komplekssiz olacaklar.
- Çok fazla bireysel ve bağımsız olmaları nedeniyle tek
başına bir yaşam tercih edecekler.
-Yaratıcılık ve yenilikten zevk alan, aynı zamanda güven
arayan bir kuşak olacalar.
-Aralarıdan lider
yetiştirmek zorlaşacak.
-Sadakatsiz ve tatminsiz olmaları, iş dünyasında onları
yönetmek için yeni yönetim anlayışlarının geliştirilmesine yol açacak.
Dilek
Başarı
Eren Evran
Nazif
Erçakır
Fatma
Akdeniz
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1-Dijital
yerliler Y kuşağından farklı olarak teknolojiye nasıl bakarlar?
2- Dijital
kuşağın çoklu görevle ilişkileri nasıldır?
3-
Öğretmenler dijital yerlilerin dikkatlerini toplamak için ne gibi metodlar
kullanırlar?
4-Dijital
yerlilerin meslek seçimlerini neler etkileyecek?
5-Dijital
yerlilerin yalnız yaşayarak neleri kaybedecekler?
6-Dijital
yerliler aşağıdaki öğrenme metodlarından hangisini kullanmaz?
A)Oyun tabanlı öğrenme
B)Araştırarak öğrenme
C)Görsel öğrenme
D)Ezberleyerek öğrenme
7-Aşağıdakilerden
hangisi dijital yerlilerin belirgin davranış şekillerinden biri değildir?
A)Farklı işleri aynı zamanda yapma
B)Aileleriyle birlikte yaşama
C)Çabuk tüketmeleri
D)Teknolojiyi kullanmaları
8-Aşağıdaki kuşaklardan hangisi Y
kuşağından önce var olan kuşaklardan biri değildir?
A)Boomers
kuşağı
B)X kuşağı
C)Z kuşağı
D)Milenyum
kuşağı
9-Aşağıdaki
resimlerden hangisi multitasking özelliğini anlatmaz?
A)
D)
10-Aşağıdakilerden
hangisi dijital yerlilerin dikkatlerini anlatmaz?
A)Öğretmenleri
resimlerle, seslerle onların dikkatlerini toplayabilirler.
B)Dikkatlerini
toplamada güçlük çekmezler.
C)Birden
çok işi aynı yaptıkları için dikkatleri çabuk dağılır.
D)Dijital
oyun tabanlı öğrenmeyledikkatkeri toplanabilir.
TARTIŞMA SORULARI
2)Sizce Çoklu Görev Özelliği yararlı mıdır yoksa zararlı mıdır?
TARTIŞMA SORULARI
2)Sizce Çoklu Görev Özelliği yararlı mıdır yoksa zararlı mıdır?
KAYNAKÇA
m