8 Mart 2012 Perşembe

DİJİTAL YERLİLER VE DİJİTAL YERLİLERDE ÖĞRENME


DİJİTAL YERLİLER (Z KUŞAĞI)

A)DİJİTAL YERLİLER NEDİR?
    1-Dijital yerliler kimdir?
Teknolojinin her gün gelişerek hayatımızda daha da büyük bir  yer edinmesinin etkileri doğrultusunda toplumda bu gelişimin ortasında doğanlar ve bu değişime uzak kalanlar veya yeni duruma kendilerini hazırlamaya çalışanlardan oluşan iki ayrı grup oluşmuştur. Bunlar dijital yerliler ve dijital göçmenlerdir..
fg
dijital yerliler hakkında video izlemek için başlat butonuna tıklayınız...
              


Teknolojinin gelişimi insan yaşamında birçok değişim ve dönüşümü beraberinde getirmektedir.  Bu değişim ve dönüşüm sürecinin başından itibaren içinde yer alan ve teknoloji kültürü ile yetişen bireyler dijital yerliler yada z kuşağı olarak ifade edilmektedir.  Z kuşağı 2003 yılı ve sonrasında doğanlara deniyor. Onları Jetgiller ve Geleceğe Dönüş filmlerine benzer bir yaşam bekliyor.  Dijital yerliler kolayca yeni teknolojilere uyum sağlayan, onu kullanırken bozmaktan ya da yanlış yapmaktan korkmayan ve teknoloji aracının yeniden başlatılması ile her şeyin önceki haline dönebileceğini bilerek teknolojiyi daha rahat bir şekilde kullanan bireylerdir.
                      

Dijital yerliler, teknoloji ile doğar doğmaz tanışan, teknoloji ile büyüyen, dijital dili ana dil olarak kullanan, günlük hayatlarındaki işlerinin tamamına yakınını teknoloji ile halleden bir kuşaktan oluşmaktadır. Dijital yerliler günümüz teknolojileri ile hayata başlamış, hayatının merkezinde çevrim-içi ortamların ve yeni teknolojilerin yer aldığı, tüm günlük işlerini teknoloji ile yürüten 21. yy çocuklarından ve gençlerinden oluşuyor..
Dijital göçmenlerden ise teknoloji ile tanışması daha geç olan ve kendilerini gelişen yeni teknolojik dünyaya uyarlamaya çalışan bir kuşak kastedilmektedir.

                             


Dijital yerliler:
-Telefonsuz, çok kanal renkli televizyonsuz, bilgisayarsız hayat nedir görmediler.
-Mobil iletişim devriminin içine düştüler.
-Çekirdek aile ortamında yetiştiler.

Dijital yerlilerin ortak özellikleri:
-Konuşmaktan çok mesajlaşmayı tercih ediyorlar.
-Çok hızlı adapte oluyorlar. Hiperaktiflerdir.
-Multitasking çalışıyorlar.
-Dikkatlerini toplamada zorluk yaşıyorlar, sabırsızlar.
-Sosyal ağlarda arkadaş çevreleri oldukça geniştir. İlişkilerinde dijitaldirler.
-Kullanma kılavuzu olmadan yeni teknolojiyi çözebiliyorlar.
- Hayatlarına teknolojiyi çok daha hızlı adapte edebiliyorlar.
- Arkadaş çevrelerinde bilgi çok hızlı yayılıyor.
-(internet) Öteki nesiller ile iletişim problemliler.
-Sanal dünyayı gerçek olana tercih ediyorlar.
-Çabuk tüketirler.
-Mimik değil ekran okumayı istiyorlar.
-Bireyseldirler.
-Teknolojiktirler.
-Sosyalleşmekte sıkıntı çekerler.
-Anlamaktan ziyade anlatmayı seçerler.



2-Eski kuşaklarla aralarındaki farklar nelerdir?
5 kuşak vardır. Bunlar:; Boomers kuşağı, x kuşağı, milenyum kuşağı, y kuşağı ve z kuşağıdır. 
Boomers (1945 - 1964): İşkolik, çalışmak için yaşamını adayan bir kuşaktır. Hayatındaki en önemli şey bir şeyler katmak ve yeni nesillere bırakmaktır. 
X Kuşağı (1965 - 1976): Daha kanaatkar, marka sadakati yüksek, görece daha çabuk tatmin olan ve teknoloji ile ileri yaşlarda tanışmış olan X kuşağı önemli bir ara kuşaktır.  Radikal değerlerin savunucusu bir kuşak aynı zamanda. İş yaşamı ile sosyal hayatlarını dengelemeyi tercih ediyorlar.
Y Kuşağı (1977 - 1994): Y kuşağı Z'lerin anne ve babaları olacaklar. Teknoloji ile dost bir kuşaktır.  X'lere göre Y'ler, daha bireysel ve sonuç odaklıdırlar. 
Milenyum Kuşağı (1995 - 2003): Çok küçük birara kuşaktır.  1990'ların ortalarında ortaya çıkan İnternet, onlar için bir kilometre taşıdır. Özgürlüğüne düşkün, teknoloji tutkunu, hız seven, esnek bir çalışma ortamı arayan kendilerine güvenen bir kuşak. Z'lere çok yakın özellikler taşırlar.
Z Kuşağı (2000-2021): Bunlar tam teknoloji çağı çocuklarıdırlar. Taşınabilen, hep yanlarında olan küçük aygıtları, bilgisayar, MP3 çalar, i-Pod'ları, cep telefonları, DVD oynatıcıları ayrılmaz parçalarıdır.
                          
Z kuşağının diğer nesillere göre farkları:
-Onlar, önceki kuşaklardan farklı olarak  'network' gençleri; çeşitli ağların üyeleri oluyorlar.
- Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebilme becerilerine sahiplerdir.
-İnsanlık tarihinin, el, göz, kulak vb gibi motor beceri senkronizasyonu en yüksek olan neslidir.
-Bilgisayarları teknoloji olarak görmezler bile.
- İnterneti televizyona tercih ederler.
-Sanallığı gerçek olarak kabul ederler.
-Anında mesajlaşmayı (chat)  kullanırlar.
-Deneme yanılma yoluyla öğrenirler.
-Bilmek yerine uygulamayı  tercih ederler.
-Aynı anda birden fazla işi yapabilirler.
-Yazılı metinler yerine video,resim ve seli meteryalleri tercih ederler.
-Çoklu görev için çalışan bellekleri daha geniş bir kapasiteye sahiptirler.
-Dijital göçmenlerden farklı olarak fiziksel kütüphaneleri değil ağ üzerindeki kütüphaneleri kullanırlar.
-Önceki kuşaklardan daha hızlı büyüyorlar ve anlayış seviyeleri daha yüksek.
B)DİJİTAL YERLİLERİN DAVRANIŞLARI NASILDIR?
- Çok fazla bireysel ve bağımsız olacakları için yalnız yaşam artacak.
-Pek çok işi bir arada yapan bir kuşaktır. Yani kahvaltıda walkmenle müzik dinleyip, hem gıda, hem eğlence tüketecekler.
-Yaratıcılık ve yenilikten zevk alan ve aynı zamanda güven arayan bir kuşaktırlar.
- Mobil ya da yüzyüze görüşme haricinde sanal görüşmeyi de tercih edebiliyorlar.
- Yokluk bilgileri yok, sabırsızlar.
- Teknoloji dostu olmalarının ötesinde bireysel, zor beğenen küresel dünya vatandaşlarıdır.
                                     
 -Özgürlüğüne düşkün, sadakatsiz ve tatminsizdirler.
- Kendilerini iyi ifade eder ve tercihlerini açıkça ortaya koyarlar.
- Sosyalliği ve çalışmayı çok sevmezler.
Multitasking (çoklu görev) Özelliği
Dijital yerlilerin bir yandan internette gezinirken bir yandan cep telefonu ile mesaj yazması ve müzik dinlemesi gibi birkaç işi aynı anda yapabilmesi özelliğini ifade eden çoklu görev (multitasking) dijital yerlilerin önceki nesle göre en belirgin farklılıklarından olarak ifade edilmektedir.
 Pospisil ve McMahon  2005 yılında  yaptıkları çalışmalarında öğrencilerin birçoğunun aynı anda birden fazla işle (çoklu görev) meşgul olduklarını belirtmiştir.
Çoklu görevlerin bireyler açısından olumlu ve olumsuz etkilerinin bulunmasına rağmen olumsuz etkilerinin daha çok olduğu düşünülmektedir. Olumlu etkilerinden biri olan birçok görev açısından zaman paylaşımına olanak sağlamasına karşın, bilginin hafızada kodlanması, bireyde üretkenliği ve performansı düşürmesi gibi olumsuz etkileri bulunmaktadır.
 Dijital yerlilerde daha fazla sayıda çoklu görev gerçekleşmesi; önceki neslin bireylerinde yazılı metinlerin tercih edilmesi ve yazılı metinlerin de görsel enformasyonlara oranla daha çok çalışan belleğe ihtiyaç duymasıyla açıklanabilir.

                                   


C)DİJİTAL YERLİLERİN OLUMLU OLUMSUZ YÖNLERİ NELERDİR?
Z kuşağının olumlu yönleri: 
- Daha iyi eğitimli olacaklar. 
- Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak. 
- Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam oluşturacak. 
- Nesiller arası farklar azalacak. 
- Sosyal ve iletişime açık olmaları müşterileri ve birbirlerini kolay anlamalarını sağlayacak. 
- İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak. 
- Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler.
Z kuşağının olumsuz yönleri: 
- Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak. 
- Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek. 
- Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ''yıldız savaşları'' yaşanabilir. 
- Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak. 
- Standart işleri yaptırmak zorlaşacak. 
- Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek. 
- Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri, zengin - fakir uçurumu yaratacak.

D)DİJİTAL YERLİLER NASIL ÖĞRENİRLER?
      1-Öğrenme metotları
                  
Bilgisayar, internet, cep telefonu gibi teknolojilerin gelişmesi ile birlikte eğitim ortamlarında metnin yanında resim, animasyon, ses gibi farklı enformasyon türleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Beynin çevresel faktörlere göre değişebilmesi varsayımı beraberinde günümüz dijital yerli öğrencilerinin öğrenme ve zihinsel süreçlerindeki farklılıkların belirlenmesini zorunlu hale getirmiştir. Dijital yerliler teknolojiyi öğrenme etkinlikleri ve özellikle sosyal ve iletişim amaçlı kullanmaktadırlar . Öyle ki içinde bulunduğumuz dijital çağın bireylerinin birçok şeyi bilgisayar oyunlarından öğrendikleri  ve pek çok işlerinde teknolojiyi kullandıkları gözlenmektedir. Katırcı 2010 da yaptığı çalışmasında, ağırlıklı animasyon ve simülasyon kullanılan enformasyonların ağırlıklı metin kullanılan enformasyonlara göre daha az bilişsel yüke neden olduğu yani daha az çalışan belleğe ihtiyaç duyduğunu göstermiştir. Aynı paralellikte, Bourdin ve Fayol 2000’de  görsel enformasyonun sözel enformasyona göre çalışan bellekte daha az kapasiteye ihtiyaç duyduğunu ve yazılı metnin çalışan bellekte aşırı yüklenmeyi artıracağını göstermişlerdir. Bu bulgular doğrultusunda; dijital yerlilerin öğrenme, eğlenme gibi birçok durumda çoklu ortamları (resim, video, ses vb.) kullandıklarını ve bunları yazılı metinlere tercih ettiklerini göstermektedir.
                                         
Dijital yerli öğrencilerin neredeyse tamamı eğitim ortamlarında yeni teknolojilerin kullanılmasını beklemektedirler. Çoklu ortam teknolojilerini kullanan dijital yerlilerin zihinlerinde daha fazla kapasite açığa çıkmakta ve bu durum bireylerin farklı işlerle de meşgul olmalarıyla sonuçlanmaktadır. Dijital yerlilerin gelişen yeni teknoloji ortamlarındaki zihinsel süreçleri iyi tanımlanmalı ve gerek sosyal yaşamları gerekse eğitim ortamları buna göre düzenlenmelidir. Yeni bin yılın öğrenenleri dijital yerlilerin yazılı metni sıkıcı bulmaları, özellikle resim, ses, animasyon, video gibi çoklu ortam materyallerini tercih etmeleri ve öğretim ortamlarında bilgisayar, cep telefonu ve internet gibi teknolojilerle öğrenme tercihlerinin olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

                         

Prensky dijital yerli olarak adlandırılan kuşağın yani 21. yy öğrencilerinin bilgisayarların, Internet’in ve video oyunlarının dijital dilini ana dil olarak konuştuklarını ifade etmektedir. Prensky  günümüz öğrencilerinin artık eski kuşak öğretmenlerin küçük sürümleri olmaktan çıktığını ve bu öğretmenlerden çok farklı olduklarını vurgulamaktadır. Bu yüzden de Prensky öğretmenlerin artık 20.yy bilgi ve eğitimlerini vermeye çalıştıkları dijital yerlilerden oluşan 21. yy. öğrencilerine yeterli rehberliği yapamayacaklarını belirtmektedir. Çünkü gelişen dünyamızda yalnızca öğrenciler değişmekle kalmamıştır, araçlar, gerekli yaşamsal beceriler ve bilginin kendisi de değişmiş durumdadır. Örneğin, dijital yerlilerin nasıl öğrendiklerinin ele alındığı bir çalışmada verilen bir örnekte öğrencilerin; “Okul bana okumayı öğretmedi, ben okumayı oyunlarımdan öğrendim.”  şeklinde bir ifade kullandıkları belirtilmektedir. Bu örnek, dijital yerli olan öğrencilerin ellerindeki kaynakların bilgiye ulaşmada nasıl etkili birer araç haline dönüşebildiğine açık bir örnektir. Öte yandan dijital göçmenler bir aracı ilk kez kullanmaya çalışırken kullanma kılavuzuna başvurmaktadırlar. Oysa dijital yerliler aracın kendilerine öğretilmesini beklemek yerine keşfetme yöntemi ile aracı kendi kendilerine öğrenirler yani aracın kılavuzsuz kendi kendini öğretmesini tercih ederler.
 Dijital yerliler ihtiyaç duydukları tüm bilgileri internetten, arama motorlarından veya sosyal ağlar üzerinden edinmeyi tercih ederler.


                                    

Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere iki kuşak arasında tercihler ve beklentiler açısından da farklılıklar bulunmaktadır. Dijital yerlilerin teknoloji kullnımları incelendiğinde, bu grubun teknolojiyi beş farklı bağlamda kullandıkları anlaşılmaktadır. Bu bağlamlar aşağıdaki şekilde listelenebilir:
- Kişisel ilgi veya eğlence,
-Sosyal iletişim,
 -Günlük kullanım (Bilgi depolama veya bilgiye erişim, tren biletlerine bakma gibi…),
 -Profesyonel çalışma,
- Üniversite/ders çalışması
Yeni kuşak öğrenciler için bir topluluk olmak fiziksel yakınlığa dayalı düşünülmemektedir. Bu kuşak, daha önce hiç tanışmadıkları ama ortak bir ilgi alanları olan insanlarla çevrimiçi ortamlarda bir araya gelmeyi doğal bir olay olarak görüyorlar. Bununla ilişki olarak da dijital yerlilerden oluşan yeni kuşak öğrencilerin çevrim-içi ortamlarda öğrenmeye daha yatkın oldukları ileri sürülebilir. Dijital yerli olarak adlandırılan bu kuşak çevrim-içi ortamlarda bilgiyi kendi kendilerine araştırıp bulmaya, hiç tanımadıkları insanlarla bu bilgiyi paylaşmaya, eski kuşaklarla kıyaslanmayacak kadar yatkın olan özellik ve yeterliklere sahiptirler. Dijital yerli öğrenenlerin temel özellikleri aşağıdaki şekilde listelenebilir.
 Dijital yerliler:
- bilgiye hızla erişmek isterler,
- metin yerine grafiği tercih ederler,
- bir makaleyi baştan sona doğrusal bir biçimde okumak yerine kapsül halinde rastgele okumayı tercih ederler,
- ciddi çalışmalar yerine oyunları tercih ederler,
- bilişsel yapıları sıralı değil paraleldir,
- aynı anda birçok işi yapmak isterler,
- keşfederek öğrenmek isterler.
Walker ve Fraser’e göre, zaman ve mekândan bağımsız öğrenme ortamlarından olan çevrim-içi öğrenme ortamları, yüz yüze ve uzaktan öğrenmenin bir araya getirildiği karma öğrenme ile tamamen çevrim-içi ortamda gerçekleştirilen öğrenme etkinliklerini kapsayan internet-tabanlı uzaktan eğitim ve öğrenme ortamları araştırmalarının birleşimidir. Çevrim-içi öğrenme ortamları; internet/intranet (yerel ağ) ya da bir bilgisayar ağı üzerinden, bireyin kendi kendine öğrenmesi ile gerçekleşen, bilgiye ulaşmada zaman-mekân sınırı tanımayan, eş-zamanlı ya da eş-zamansız olarak diğer öğrenenler ve öğretenler ile iletişim kurulan öğrenme ortamlarıdır. Çevrim-içi öğrenme ortamları ayrıca; bilgisayar teknolojisinin sağladığı görsel ve işitsel tepkiler ile etkileşim kurulabilen, sosyo-ekonomik statü engellerini ortadan kaldıran ve bireylere yaşam boyu eğitimin üstünlüğünden yararlanma olanağı sağlayan öğrenme ortamlarıdır.

                                 

Öğrenenin öğrenme düzeyini yükseltmek için düzenlenmiş her zaman her yerde esnek öğrenme ortamı, uzmandan uzakta olan öğrenenin materyallere erişim için teknolojiyi kullanması, bu teknoloji yardımıyla da diğer öğrenenler ve öğretenle etkileşime girebilmesi özellikleriyle uzaktan eğitimin bir parçası niteliğini taşımaktadır.
Çevrim-içi ortamları etkili ve başarılı bir şekilde kullanan öğrencilerin özelliklerine bakıldığında çok sayıda farklı becerilerin varlığı gözlenebilir.

Bu bireyler;
- Çevrim-içi öğrenme teknolojilerini düzgün bir şekilde kullanabilen,
- Öğrenmeye ihtiyaç duyan,
- Etkileşim ve işbirlikli öğrenmeyi anlayan ve değerini bilen,
- Sosyal etkileşime yatkın olan,
- İçsel kontrole sahip olan,
- Güçlü bir akademik öz-benlik kavramına sahip olan
 – kendini bilen, tanıyan,
-Kendi öğrenme sürecini bağımsız idare edebilme deneyimine ya da bunun için gerekli becerilere sahip olan,
- Sosyal öğrenme ile birbirlerini gözlemleyerek öğrenebilen ve sözel yeteneğe sahip olan,
- Bireysel değerlendirme ve grup değerlendirmesi yapabilme yeteneğine sahip olan,
- Yazarak iletişim kurabilen,
- Eleştirel düşünebilen ve karar verebilen bireylerdir.


Çevrim içi öğrenme ortamları dijital yerliler için; esnek, farklı öğrenme stillerini destekleyen, işbirliği, iletişim ve sosyal etkileşim sağlayarak etkileşim düzeyi yüksek olan, bilgiyi doğrudan sunmak yerine araştırarak bulmaya yönlendiren, dijital medya araçlarını öğrenme sürecine entegre edebilen, düşünme, değerlendirme ve özyönlendirmeli öğrenme gerektiren, sosyal öğrenme ortamları oluşturan ortamlar şeklinde tasarlanmalıdır. Tasarımlarda dijital yerlilerin sahip oldukları becerileri destekleme ve geliştirmeye odaklanılmalıdır.



     2-Öğrenme sürecindeki dikkatleri
Dikkat ve konsantrasyon zorlukları yaşıyorlar. Bu onlar için dezavantaja dönüşebiliyor. Olanak fazlalığı, eğlenceyi erteleme güçlüğü, yaşamalarına engel oluyor.
  Öğretmenler, dijital yerlilerin, öğrenme sürecinde dikkat sürelerinden yakınmaktadırlar. Bir profesör onların eski öğrenme yollarının kullanıldığı öğrenme ortamında dikkat sürelerinin kısa olduğunu söylemektedir. Günümüzün öğrencileri, etkileşimli, anında cevap alabilecekleri öğrenme ortamı istemektedirler. Geleneksel öğrenme ortamında böyle bir ortam olmadığından öğrenciler dikkatlerini uzun süre derse verememektedirler.
                              
  Yapılan bir araştırma, Susam sokağını çocukların devamlı izlemediğini gösterdi. Fakat çocukların programın özünü anlamada sıkıntı çekmediği görüldü. Bir grup çocuğun yarısı oyuncaklarla dolu odada, diğer yarısı ise oyuncakların olmadığı ortama konularak, program izletildi. Programın izleme oranlarına bakıldığında oyuncaklarla dolu odada izlenme oranı % 47 iken, karşılaştırma grubunda % 87 olduğu görülmüştür. Ancak iki grupta teste tabi tutulduğunda, hatırlama ve anlama puanları aynı çıkmıştır. Bu da çocukların oyuncaklarla oynarken televizyon programına dikkat ettiğini göstermektedir. Bu şekilde bilgilendirici programlarla, etkili stratejiler uygulanırsa, çocukların dikkat süreleri artırılabilir.
Öğrenciler eğlenceli,  grafiklerin kullanıldığı, hızlı sonuç alabilecekleri oyunların, internetin dersle iç içe olduğu bir ortam istemektedir. Tüm bunlar “dijital oyun tabanlı öğrenmenin” başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Oyunlar çocukların dikkatlerini toplama da önemli bir araçtır. Bunun için “Oyun Tabanlı Eğitim” çocukları eğlendirirken öğreten, dikkat çekici, kalıcı bir öğrenme sağlayan bir sistemdir.

E)DİJİTAL YERLİLER HANGİ MESLEKLERİ TERCİH EDECEKLER?
Meşakkatli, zaman ve emek gerektiren meslek dallarının değer kaybetme tehlikesi var. Çünkü z kuşağı sabırsız bir kuşaktır bu yüzden az zamanla kolay para kazanmayı isteyeceklerdir. Erkeklerden daha fazla kazanacak kadınlar ve harçlıkları yüksek çocukları olacak.

F)DİJİTAL YERLİLER GELECEĞİ NASIL ETKİLEYECEKLER?
-Ebeveyn tutumlarında şaşırtıcı bir değişimle ilerleyen ergen güzellik ürünleri pazarı büyütecek.
-Ergenler arasında bireyselliklerini benimseme konusunda gittikçe artan bir kabullenme olacak.
 -Z Jenerasyonu ergenleri teknolojinin olmadığı bir dünyayı tanımadı. Reşit yaşa internette, alenen giriyor, aynı anda birden fazla işle ilgileniyorlar ve kendi içeriklerini yaratma konusunda hiçbir kural tanımayacaklar.
-Yeni ergen yıldızlar, sadece nasıl göründükleriyle değil, aynı zamanda güçlü girişimci ruhlarıyla da Z Jenerasyonu’nu etkileyecekler.
                                
-Ergenler, ergenliğe daha erken giriyor ve kendilerinden önceki kuşaklardan daha sofistike, eğitimli ve şehir yaşamına alışıyorlar
-Z Jenerasyonu ergenleri önceki kuşakların hepsinden daha fazla tüketici odaklı olsa da, ebeveynler asıl satın alan kitle olmaya devam ediyor.
-Teknoloji ile iç içe büyüdükleri için coğrafi sınırlamaları olmayacak.
- Batılı akranlarıyla kolay uyum sağlayacak, sabırsız ve komplekssiz olacaklar.
- Çok fazla bireysel ve bağımsız olmaları nedeniyle tek başına bir yaşam tercih edecekler.
-Yaratıcılık ve yenilikten zevk alan, aynı zamanda güven arayan bir kuşak olacalar.
 -Aralarıdan lider yetiştirmek zorlaşacak.
-Sadakatsiz ve tatminsiz olmaları, iş dünyasında onları yönetmek için yeni yönetim anlayışlarının geliştirilmesine yol açacak.

Dilek Başarı
Eren Evran
Nazif Erçakır
Fatma Akdeniz

DEĞERLENDİRME SORULARI
 1-Dijital yerliler Y kuşağından farklı olarak teknolojiye nasıl bakarlar?
 2- Dijital kuşağın çoklu görevle ilişkileri nasıldır?
 3- Öğretmenler dijital yerlilerin dikkatlerini toplamak için ne gibi metodlar kullanırlar?
 4-Dijital yerlilerin meslek seçimlerini neler etkileyecek?
 5-Dijital yerlilerin yalnız yaşayarak neleri kaybedecekler?

6-Dijital yerliler aşağıdaki öğrenme metodlarından hangisini kullanmaz?
   A)Oyun tabanlı öğrenme
   B)Araştırarak öğrenme
   C)Görsel öğrenme
   D)Ezberleyerek öğrenme
7-Aşağıdakilerden hangisi dijital yerlilerin belirgin davranış şekillerinden biri değildir?
   A)Farklı işleri aynı zamanda yapma
   B)Aileleriyle birlikte yaşama
   C)Çabuk tüketmeleri
   D)Teknolojiyi kullanmaları
8-Aşağıdaki kuşaklardan hangisi Y kuşağından önce var olan kuşaklardan biri değildir?
     A)Boomers kuşağı
   B)X kuşağı
   C)Z kuşağı
   D)Milenyum kuşağı
9-Aşağıdaki resimlerden hangisi multitasking özelliğini anlatmaz?
   A)
      
     












      B)
    
              
            C)
                 
     
   
     D)
        
     
10-Aşağıdakilerden hangisi dijital yerlilerin dikkatlerini anlatmaz?
    A)Öğretmenleri resimlerle, seslerle onların dikkatlerini toplayabilirler.
        B)Dikkatlerini toplamada güçlük çekmezler.
    C)Birden çok işi aynı yaptıkları için dikkatleri çabuk dağılır.
    D)Dijital oyun tabanlı öğrenmeyledikkatkeri toplanabilir.
       
           TARTIŞMA SORULARI
        2)Sizce Çoklu Görev Özelliği yararlı mıdır yoksa zararlı mıdır?



KAYNAKÇA


 


 m